Adanalı Türk milliyetçisi ve toplumsal konularda cesur çıkışlarıyla tanınan İbrahim Murat Gündüz, 1960’lı ve 70’li yıllarda Türkiye’de faaliyet gösteren Ülkücü Komando Kamplarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gündüz, bu kamplarda görev alan emekli Albay Reşat Gökman’ın rolünü ve devletin bu süreçteki bilgisi dahilindeki pozisyonunu ayrıntılarıyla anlattı.
Gündüz, özellikle paramiliter yapılarla ilgili yaptığı analizde şu ifadeleri kullandı:
“Bazı siyasal yapılar, özellikle de paralel paramiliter oluşumlarda, belirli kişileri görünür kılmak yerine gizlilik içinde görevlendirmeyi tercih edebilir. 1960’ların sonlarından itibaren Türkiye’deki milliyetçi hareketin paramiliter yapılarla ideolojik ve fiziksel mücadeleye hazırlandığı biz ülkücüler tarafından bilinmektedir. Üniformalı ülkücü, emekli Albay Reşat Gökman, bu yapılanmada aktif ve önemli bir rol oynamıştır.”
Gündüz’ün ifadelerine göre, Ülkücü Komando Kampları, 1968 sonrası Türkiye’de artan ideolojik kutuplaşma ortamında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Başbuğ Alparslan Türkeş’in doğrudan önderliğinde kuruldu. Kampların resmi görünürlüğü zaman zaman Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) üzerinden sağlansa da, perde arkasındaki yönlendirme MHP kadroları ve Başbuğ’a yakın isimler tarafından yapılmaktaydı.
Albay Gökman Sahada Komutanlık Yaptı
İbrahim Murat Gündüz’ün vurguladığı noktalardan biri de Albay Reşat Gökman’ın fiilî görev alanıdır. Gökman, özellikle Ankara-Eskişehir yolu üzerindeki Devlet Karayolları Dinlenme Parkı yakınında kurulan kampta komutan olarak görev yapmış, burada kendisine emanet edilen ülkücü gençlere üç alanda sistematik eğitimler verilmiştir:
Askerî Pratik: Gece tatbikatları, arazi eğitimi, silah kullanımı
Fizikî Eğitim: Judo, boks, askeri disiplin
İdeolojik Formasyon: Dokuz Işık doktrini, Turancılık ve anti-komünist öğreti
Gündüz, “Bu kamplarda sadece spor değil; inanç, tarih şuuru ve Türk milliyetçiliği aşılandı. Reşat Gökman gibi isimler gençliğin yönünü tayin eden gizli kahramanlardır” diyerek Gökman’a özel bir parantez açtı.
Kamplar Devletin Gözetimindeydi
1970 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e sunulan ve kamuoyuna sızan “Komando Kampları Raporu”nda, Albay Reşat Gökman’ın adı doğrudan geçmese de, Ankara-Eskişehir kampı ve bu tür organizasyonlarda görev alan emekli askerlerden söz edilmesi, bu yapıların devletin bilgisi dahilinde organize edildiğini ortaya koyuyor.
Kampların görünürde MTTB tarafından organize ediliyormuş gibi gösterilmesi ise, Gündüz’e göre sadece bir kamuflajdı. “Kampın asıl yönetimi Dündar Taşer ile Albay Reşat Gökman’ın kontrolündeydi” diyen Gündüz, bu noktada da gerçek organizasyon yapısını gözler önüne serdi.
Kamplar Yaygınlaştı, Gençlik Hazırlandı
Kampların 1969 yılı itibariyle ülke geneline yayıldığını belirten Gündüz, şu bilgileri paylaştı:
1969 itibariyle kamp sayısı 34’e ulaştı.
5.000’den fazla genç kamplarda eğitim gördü.
1970 yılında bu sayı 7.000’e yükseldi.
Bu gençler, ilerleyen yıllarda komünizme ve kızıl anarşizme karşı aktif mücadele verdi.
“Gökman, Görünmeyen Ama Hissedilen Güçtü”
Gündüz, sözlerinin sonunda Reşat Gökman’ın ülkücü hafızadaki yerini şu cümleyle ifade etti:
“İstihbarat raporları hep Alparslan Türkeş ve Dündar Taşer’i yazar; ama sahada işleyen sistemi ayakta tutanlar sessiz adamlardır. Reşat Gökman, görünmeyen ama hissedilen bir güçtü.”
#ibrahim-murat-gunduz
https://issuu.com/ibrahimmuratgunduz/docs/ibrahim_murat_gunduz_-_ulkucu_komando_kamplari
http://ibrahimmuratgunduz.org/2025/04/05/basbug-turkesin-komandolari-vatanin-kilici-milletin-kalesi/